SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-İSTİKRADİ VE EDAİ’D-DEYNİ VE’L-HACRİ VE’T-TEFLİS

<< 1078 >>

باب: ما ينهى عن إضاعة المال.

19. MALI ZAYİ ETMENİN YASAKLANMASI

 

وقول الله تعالى: {والله لا يحب الفساد} /البقرة: 205/. و: {لا يصلح عمل المفسدين} /يونس: 81/. وقال في قوله: {أصلواتك تأمرك أن نترك ما يعبد آباؤنا أو أن نفعل في أموالنا ما نشاء} /هود: 87/. وقال: {ولا تؤتوا السفهاء أموالكم} /النساء: 5/. والحجر في ذلك، وما ينهى عن الخداع.

"Allah bozgunculuğu sevmez. " [Bakara, 205] -  "Allah bozguncuların işini düzeltmez. "[Yunus, 81] - "Dediler ki Ey Şuayb! Babalarımızın taptığı (putları) yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmayı terketmemizi sana namazın mı emrediyor?"[Hud, 87] - "Sefihlere mallarınızı vermeyin."[Nisa, 5]

 

حدثنا أبو نعيم: حدثنا سفيان، عن عبد الله بن دينار: سمعت ابن عمر رضي الله عنهما قال: قال رجل للنبي صلى الله عليه وسلم: إني أخدع في البيوع، فقال: (إذا بايعت فقل لا خلابة). فكان الرجل يقوله.

 

[-2407-] İbn Ömer r.a. şöyle nakleder: Bir kimse Resulullah'a gelip, "Ben alım satımda aldatılıyorum" dedi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona, "Alış veriş yaptığın zaman' 'Aldatma yok' de" buyurdu. Bu kimse artık alış verişte hep böyle söylerdi. '

 

 

حدثنا عثمان: حدثنا جرير، عن منصور، عن الشعبي، عن وراد، مولى المغيرة بن شعبة، عن المغيرة بن شعبة قال: قال النبي صلى الله عليه وسلم: (إن الله حرم عليكم: عقوق الأمهات ووأد البنات، ومنع وهات. وكره لكم: قيل وقال، وكثرة السؤال، وإضاعة المال).

 

[-2408-] Muğire İbn Şu'be r.a.'in naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Allah size, analara karşı gelmeyi, kız çocuklarını diri diri öldürmeyi, borcunuzu ödememeyi, hakkınız olmayan şeyi almayı haram kıldı. Dedi kodu etmeyi, çok soru sormayı ve malı zayi etmeyi de kerih gördü."

 

 

AÇIKLAMA:     "Namazın mı emrediyor" ayeti ile ilgili olarak müfessirler şöyle demiştir: Hz. Şuayb onları mallarını zayi etmekten nehyediyordu. Onlar da bunun üzerine böyle söylediler. Sonra "biz (malımızı) dilersek koruyup harcamayız, dilersek de zayi ederiz" dediler.

 

"Sefihlere mallarınızı vermeyin" ayeti ile ilgili olarak Taberi, müfessirlerin "sefihlerle" alakalı görüşlerini zikrettikten sonra şöyle demiştir: "Bu ifade, küçük-büyük, kadın erkek bütün sefihleri içine alan genel bir sözdür. Sefih, kötü yönettiği için malı zayi eden kimse demektir."

 

Yukarıda bahsedilen hacr, sefihle ilgilidir. Hacr sözlükte men etmek a.nlamına gelir. Şer'i bir terim olarak ise, kişiyi, mal! olarak tasarrufunu engellemektir. Bu, bazen hacredilen kimsenin yararı için, bazen de başka kimselerin yararı için yapılır. Alimler çoğunluğuna göre büyük kimselerin hacredilmesi caizdir. Ebu Hanife ve bazı Zahiri alimler bu görüşe karşı çıkmıştır. Ebu Yusuf ve Muhammed'in görüşü de bu yöndedir. Tahavi, "Ben sahabilerden ve tabiinden, İbrahim en-Nehai ve İbn Sirin dışında, büyüklerin hacredilmesini engelleyen hiçbir kimse görmedim" demiştir.

 

Alimler çoğunluğunun bu konudaki delili, ıbn Abbas'ın yazdığı şu mektuptur.

 

"Mektubunda, yetimin yetimlik süresi (hacri) ne zaman kalkar diye soruyorsun. Yemin olsun ki, bir kimsenin, henüz değeri az olan parayı almaya gücü yettiği halde sakalı çıkar da, diğer insanlargibi kendi yararına olan şeyleri almaya başlayınca artık yetimlik ortadan kalkar."

 

Bu söz her ne kadar mevkuf ise bile, bunu destekleyen bazı rivayetler de bulunmaktadır. İki konu sonra bu rivayetlere yer verilecektir.

 

Hadiste yanlızca annelere karşı gelmekten söz edilmiştir. Çünkü babalara göre, kadınlar daha zayıf olduğu için, annelere karşı gelmek daha hızlı ve kolayolmaktadır. Bundan dolayı şefkatli olma vb. hususlarda anaya iyilik, babaya iyilikten daha öncelikli tutulmuştur. Hadisin bu konuda zikredilme sebebi, "malı zayi etmek" sözüdür. Alimler çoğunluğu bu ifade ile, harcamada israfa kaçmanın kasdedildiği görüşündedir. Said İbn Cübeyr'den gelen bir rivayete göre ise malın haram yollarda harcanmasıdır. Bu konudaki geniş açıklama, inşaallah "Edeb" bölümünde yapılacaktır.

 

 

باب: العبد راع في مال سيده، ولا يعمل إلا بإذنه.

20. KÖLE EFENDİSİNİN MALINI KORUMA KONUSUNDA BİR ÇOBAN GİBİDİR, ONUN MALINDA ANCAK  EFENDİSİNİN İZNİ İLE TASARRUFTA BULUNABİLİR

 

حدثنا أبو اليمان: أخبرنا شعيب، عن الزهري قال: أخبرني سالم بن عبد الله، عن عبد الله بن عمر رضي الله عنهما: أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: (كلكم راع ومسؤول عن رعيته، فالإمام راع وهو مسؤول عن رعيته، والرجل في أهله راع وهو مسؤول عن رعيته، والمرأة في بيت زوجها راعية، وهي مسؤولة عن رعيتها، والخادم في مال سيده راع وهو مسؤول عن رعيته). قال: فسمعت هؤلاء من رسول الله صلى الله عليه وسلم، وأحسب النبي صلى الله عليه وسلم قال: (والرجل في مال أبيه راع، وهو مسؤول عن رعيته، فكلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته).

 

[-2409-] Abdullah İbn Ömer r.a. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işitmiştir: "Her biriniz çobansınız ve gözetiminiz altında bulunanlardan sorumlusunuz.

 

Devlet başkanı bir çoban olup, halkından sorumludur. Kişi ailesi bakımından bir çoban olup, ailesinden sorumludur. Kadın da kocasının evinde çobandır ve kendisine tabi olan kimselerden sorumludur. Hizmetçi de efendisinin malının çobanıdır ve ondan sorumludur."

 

Ben bunları Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den işittim. Zannediyorum bir de şöyle buyurdu: "Kişi babasının malının çobanıdır ve bundan sorumludur. Hepiniz çobansınız ve hepiniz yönetiminiz altında bulunanlardan sorumlusunuz."

 

 

BORÇ BÖLÜMLERİ BİTTİ.

KİTABU’L-HUSUMAT BİR SONRAKİ SAYFADA BAŞLIYOR.